İstanbul’un can damarı toplu ulaşımında kritik bir kriz yaşanıyor. Şehrin dört bir yanına yayılan özel halk otobüsleri, iddialara göre uzun süredir İBB’den alamadıkları ödemeler nedeniyle kontak kapatma noktasına geldi. Bu durum, günlük hayatın aksaması endişesini beraberinde getirirken, milyonlarca İstanbullu’nun ulaşımını doğrudan etkileyebilir. Borçlar, yaşanan zorluklar ve olası sonuçlar, bu krizin neden bu kadar büyük bir endişe kaynağı olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Ödeme Krizi Derinleşiyor: Özel Halk Otobüsleri Neden Zor Durumda?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) bünyesinde hizmet veren özel halk otobüsleri işletmecileri, uzun süredir devam eden mali sıkıntılarla boğuşuyor. Esas sorun, İBB’den alınması gereken kilometre bazlı ödemelerin düzenli yapılamaması veya yetersiz kalması. 2021 yılında sisteme entegre olan ve tek çatı altında toplanan özel halk otobüsleri, o günden bu yana kilometre başına belirlenen bir ücretle hizmet veriyor. Ancak işletmeciler, bu ödemelerin maliyetleri karşılamakta yetersiz kaldığını ve gecikmelerin sektörü darboğaza soktuğunu belirtiyor.

Otobüs işletmecileri, mazot, yedek parça, bakım, şoför maaşları, sigorta ve diğer işletme giderlerinin sürekli arttığına dikkat çekiyor. Özellikle son dönemdeki yüksek enflasyon ve akaryakıt zamları, sabit kalan veya yeterince artırılmayan kilometre ücretleriyle birleşince, otobüs sahiplerinin cebinden harcama yapmaya başladığı iddia ediliyor. Bu durum, otobüslerin bakımlarının aksamasına, yeni yedek parça alımlarında zorluk yaşanmasına ve hatta sefer sayılarında istemsiz azalmalara yol açıyor.
Sektör temsilcileri, biriken borçların yüz milyonlarca lirayı aştığını ve işletmelerin iflasın eşiğine geldiğini vurguluyor. İstanbul Özel Halk Otobüsleri Esnaf Odası Başkanı Göksel Ovacık’ın açıklamalarına göre, İstanbul genelinde hizmet veren 6 bin 470 otobüsün yaklaşık yarısını oluşturan 3 bin 41 özel halk otobüsü bu ödeme krizi nedeniyle hizmet verememe durumuyla karşı karşıya. Bu durum, toplu taşıma hizmetinin sürdürülebilirliğini tehdit eden ciddi bir risk yaratıyor.

Tüm İstanbul Etkileniyor: Hangi Hatlar Risk Altında?
Özel halk otobüslerinin yaşadığı bu ödeme krizi, belirli hatlarla sınırlı kalmayıp, tüm Özel Halk Otobüsü ağını etkileme potansiyeli taşıyor. Bu kriz, İstanbul’un hemen her ilçesinde faaliyet gösteren HT ve H kodlu hatlar başta olmak üzere, özellikle Anadolu ve Avrupa yakasındaki büyük ilçeleri birbirine bağlayan güzergâhlar ile yoğun kullanılan ana arterler üzerindeki özel otobüs hatlarını doğrudan risk altına sokuyor.
Potansiyel olarak etkilenecek hatların tam listesini vermek mümkün olmasa da, şehrin geniş bir bölümünde sefer aksamaları veya iptalleri yaşanabilir. Bu durum, sadece işletmecileri değil, doğrudan İstanbul’un 16 milyonu aşkın nüfusunu ve kentin genel yaşamını etkileme potansiyeli taşıyor:
- Toplu Ulaşımda Yaygın Aksaklıklar: Ödemelerini alamayan ve maliyetleri karşılayamayan otobüsler, sefer sayılarını azaltabilir veya bakımsızlık nedeniyle yolda kalabilir. Bu durum, özellikle sabah ve akşam yoğun saatlerde büyük ulaşım aksaklıklarına neden olur. Vatandaşlar duraklarda uzun kuyruklar beklemek zorunda kalabilir.
- Güvenlik Riskleri: Bakımı yapılamayan veya eskiyen otobüsler, trafikte güvenlik riski oluşturabilir. Yedek parça temininde yaşanan sıkıntılar, araçların arıza yapma olasılığını artırır.
- İşletmeci Mağduriyeti ve İş Kaybı: Yüzlerce otobüs işletmecisi, biriken borçlar nedeniyle büyük mali kriz yaşıyor. Bu durum, iflaslara ve sektördeki binlerce çalışanın işini kaybetmesine yol açabilir.
- Trafik Yoğunluğu: Toplu taşıma hizmetinin aksaması, vatandaşları özel araç kullanımına yönlendirecektir. Bu da İstanbul’un zaten sorunlu olan trafik yoğunluğunu daha da artırarak kenti felç edebilir. Milyonlarca İstanbullu, işine, okuluna veya günlük rutinlerine ulaşmada ciddi zorluklar yaşayabilir.
- Belediye Hizmet Kalitesi Algısı: Vatandaş nezdinde, toplu taşıma hizmetlerinin aksaması doğrudan belediyenin hizmet kalitesi algısını olumsuz etkileyecektir. Bu durum, kamuoyu memnuniyetsizliğine yol açabilir.
Çözüm Yolları Neler Olmalı? Acil Eylem Planı Şart mı?
Özel halk otobüsleri krizi, acil bir çözüm bekliyor. Sektör temsilcileri ve uzmanlar, bu durumdan çıkış için çeşitli önerilerde bulunuyor:
- Ödemelerin Düzenlenmesi: İBB’nin kilometre bazlı ödemeleri düzenli ve zamanında yapması, aynı zamanda maliyet artışlarına göre ücretleri revize etmesi temel beklenti.
- Destek ve Teşvikler: Yakıt ve yedek parça maliyetlerinde yaşanan artışlar için sektöre geçici veya kalıcı destek ve teşvikler sağlanması.
- Ortak Bir Akıl: İBB ve otobüs işletmecileri arasında şeffaf ve yapıcı bir diyalog kurulması, krizin aşılması için ortak bir çözüm yolunun bulunması.
- Uzun Vadeli Planlama: Toplu taşıma sisteminin sürdürülebilirliğini sağlamak amacıyla uzun vadeli, maliyet bazlı ve adil bir ödeme sisteminin oluşturulması.
İstanbul gibi mega bir metropolde toplu taşımanın aksaması, sadece ulaşımı değil, şehrin sosyal ve ekonomik yaşamını da doğrudan etkiler. Özel halk otobüsleri krizinin bir an önce çözüme kavuşturulması, milyonlarca İstanbullu’nun mağduriyetinin önüne geçilmesi ve şehrin aksamayan bir şekilde ilerlemesi için büyük önem taşıyor. İstanbul’un toplu taşıma sistemi bu krizden çıkmak için acil bir müdahaleye ihtiyaç duyuyor.
Düne dair her şeye erişmek için dununozeti.com platformumuzu sosyal medya’da takip edin!